Sosyal Medya

Güncel

Hakan Albayrak: Malum olduğu üzere “Atatürk İnkılapları” arasında şapka inkılabı da bulunuyor.

Siyasi Partiler Kanunu’nu ciddiye alacak olursak, şu an Türkiye’de meşru bir siyasi partinin olmadığını söylememiz gerekir.



Bu kanunun 4’üncü maddesine göre siyasi partiler “Atatürk Ä°lke ve Ä°nkılaplarına baÄŸlı olarak çalışırlar.”
 
Malum olduÄŸu üzere “Atatürk Ä°nkılapları” arasında ÅŸapka inkılabı da bulunuyor.
 
25 Kasım 1925 tarihli ve 671 sayılı “Åžapka Ä°ktisası Hakkında Kanun”da aynen şöyle buyurulmaktadır: “Türkiye Büyük Millet Meclisi azaları ile idarei umumiye ve hususiye ve mahalliyeye ve bilümum müessesata mensup memurîn ve müstahdemîn (memurlar ve müstahdemler) Türk milletinin iktisa etmiÅŸ olduÄŸu ÅŸapkayı giymek mecburiyetindedir…”
 
Bu kanuna muhalefetin iki aydan altı aya kadar hapis ile cezalandırılmasını öngören düzenleme 2014’te tarihin çöp kutusuna atıldı, fakat Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 174’üncü maddesi “Ä°nkılap Kanunlarının Korunması”nı emrettiÄŸi için 671 sayılı ÅŸapka kanununa dokunulamıyor.
 
Artık yaptırım gücünün olmaması o inkılabın bir “Atatürk Ä°nkılabı” olduÄŸu gerçeÄŸini deÄŸiÅŸtirmediÄŸine göre, “Atatürk Ä°lke ve Ä°nkılaplarına baÄŸlı olarak çalışmak” ÅŸartıyla kuruluÅŸlarına izin verilen siyasi partilerin ÅŸapka kanununa (da) baÄŸlı olarak çalışmaları ÅŸarttır.
 
Bu işin şakası yok.
 
Uğrunda nice kelleler alınan bir inkılaptan bahsediyoruz.
 
Peki siz şapka inkılabına bağlı olarak çalışan bir siyasi parti biliyor musunuz?
 
“Tek Adam” ve “Ä°kinci Adam” devirlerindeki CHP’den beri hiç görülmüş mü öyle bir parti?
 
***
 
CumhurbaÅŸkanı ve milletvekilleri, göreve baÅŸlarken, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın ilgili maddeleri uyarınca “Atatürk Ä°lke ve Ä°nkılaplarına baÄŸlı kalacağıma namusum ve ÅŸerefim üzerine ant içerim” diye yemin ederler.
 
Valiler, diğer bürokratlar (asker veya sivil), aslî devlet memurluğuna atanan herkes de yönetmelik gereği aynı şekilde yemin eder.
 
Gelin görün ki bunların ezici çoğunluğu ortalıkta şapkasız gezer.
 
“Atatürk Ä°lkeleri” arasında devletçiliÄŸin de yer almasına raÄŸmen liberal ekonomiyi savunan, milliyetçiliÄŸin de yer almasına raÄŸmen milliyetçiliÄŸi reddeden siyasetçiler ve memurlar bile var.
 
Kimileri de Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın öngördüğü “Atatürk MilliyetçiliÄŸi”ne mugayir milliyetçilik anlayışları sergiliyor.
 
Ne olacak ÅŸimdi?
 
Prensipte bütün siyasetçilerin, bütün milletvekillerinin, bütün devlet adamlarının, bütün memurların “Atatürkçü” ve dolayısıyla ÅŸapkacı, devletçi, milliyetçi vs, vs, vs, olması gerekiyor; ama hepsinin öyle olmadığını hepimiz biliyoruz.
 
Sahi, ne olacak ÅŸimdi?
 
***
 
CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu, evvelki gün parlamentodaki CHP grubuna hitaben yaptığı konuÅŸmada AK Parti’nin getirmeye çalıştığı “BaÅŸkanlık Sistemi”ni eleÅŸtirirken “Totaliter bir devlet getiriyorlar” dedi.
 
Ayrıca, anayasa değişikliği paketinin cumhurbaşkanı yemininde bir değişiklik içermediğini belirtip, partili bir cumhurbaşkanının tarafsızlık yemini edecek olmasındaki tuhaflığa dikkat çekti.
 
Ä°yi hoÅŸ da…
 
Totaliter devlet, belli bir ideolojiye dayanan ve o ideolojiyi zorla kabul ettirmeye çalışan devlet değil midir?
 
Demek ki “Atatürk Ä°lke ve Ä°nkılapları”na dayanan ve siyaset yapmak yahut devlet memuru olmak isteyen kimselerin bu “ilke ve inkılaplar”a baÄŸlılığını icbar eden, hatta sınavlarda geçerli not almak ve sınıfı geçmek isteyen öğrencileri “Atatürkçü” sorulara “Atatürkçü” cevaplar vermeye zorlamak suretiyle ‘Atatürkçü olmayana diploma yok!’ diyen Türkiye Cumhuriyeti de prensipte halen totaliter bir devlet.
 
KılıçdaroÄŸlu’nun bu totaliterlikle bir derdi var mı?
 
Bildiğimiz kadarıyla yok.
 
Peki, partili cumhurbaÅŸkanının tarafsızlık yeminini sorgularken, “Atatürkçü” olmadıkları veya en azından ÅŸapka inkılabına itibar etmedikleri herkesçe bilinen milletvekillerini (CHP’liler dahil) “Atatürk Ä°lke ve Ä°nkılapları”na baÄŸlılık yemini etmeye zorlamanın saçmalığına da dikkat çekiyor mu KılıçdaroÄŸlu?
 
Totaliterlikten mütevellit bu vaziyetin trajikomikliğine de dikkat çekiyor mu?
 
Hayır.
 
Bilakis, ‘Rejim deÄŸiÅŸikliÄŸine izin vermeyiz’ diye bas bas bağırıyor.
 
Halbuki; AK Parti’ye yukarıda mezkûr suçlamaları yönelttiÄŸinde ciddiye alınmak istiyorsa, evvela mevcut totaliter rejimin deÄŸiÅŸmesinden (“Atatürkçülük” dayatmasına son verilmesinden) yana olduÄŸunu beyan etmesi gerekir.
 
***
 
GeçmiÅŸteki tek parti diktatörlüğünü asr-ı saadet gibi anacaksınız ve “Ulu Önder” yahut “Ebedî Åžef” kültünün sonu gelmez hükümranlığını kabul edeceksiniz, ama çok partili bir sistemde çok sayıda aday arasından bizzat cumhurun seçip muayyen bir süre için iktidara getirdiÄŸi bir cumhurbaÅŸkanına verilen yetkilerin fazlalığından ÅŸikâyet edeceksiniz…
 
Olmaz öyle.
 
CHP’liler için ne acı bir gerçektir ki, bugün AK Parti’ye hakkıyla muhalefet edebilmelerinin yolu “Atatürk Cumhuriyeti” anlayışını terk etmekten geçiyor...
 
HAMÄ°Åž: Teklif ettikleri yeni yönetim ÅŸeklini savunurken “Atatürk”ü referans gösteren AK Parti’lilerin durumu da az acıklı deÄŸil.
 
KARAR

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.